Ana Menü
Ön ya da arka dişlere yapılan herhangi bir kompozit restorasyon, doğal bir görünüme sahip değilse, dişlerin şekil, renk, doku ve yüzey özellikleri aynı şekilde elde edilmemişse hastalarımız tarafından kolay kabul görmemektedirler. Geçmişten bugüne estetik anlayışlar kayda değer değişimler göstermiştir.
Eski yıllarda dişlere yapılan tedavilerin sağlam ve dayanıklı olmaları yeterli bulunur, estetik özelliklerdeki eksikliklere razı olunurdu. Günümüzde, özel muayenehanelerde yapılan herhangi bir tedavi renk ve şekil olarak başarılı olsa bile, dişlerin yüzeyinde önceden var olan beyaz bir leke, bir yüzey özelliği, bir çizgi, yapılan dolgu, lamina ya da bir kaplamanın üzerinde aynı şekilde yoksa çalışmanın dişlerden farklı olduğunun anlaşılması nedeniyle hastalarımız tarafından pek beğenilmemektedirler.
Kompozitler, sahip oldukları özellikleri ile çok geniş bir çalışma yelpazesi sunabilmektedirler. Fonksiyonel ve estetik özelliklerdeki dolguların ve restorasyonların yanısıra kompozit kaplamalar, kompozit laminalar ve fiber destekli kompozit köprüler, hem Diş Hekimleri ve hem hastalarımız için kayda değer seçenekler olabilmektedirler.
Kompozit bir kaplama, lamina ya da köprü, hem muayenehanede hem de laboratuvarlarda yapılabilmektedirler. Doğal görünümlü ve iddiasız bir malzeme olan kompozitler, yapıldıkları dişin ya da komşu dişlerin özelliklerini çok başarılı bir şekilde taklit edebilmektedirler. Özellikle muayenehanede doğrudan yöntemle dişler üzerine yapıldıklarında, çalışmaların baştan sona Diş Hekiminin kontrolü altında olduğundan doğal dişlerin özelliklerine sahip bir şekilde tamamlanabilmektedir.
PORSELEN YERİNE KOMPOZİT
Bilindiği gibi porselenler, dişlerdeki fonksiyon ve estetik kayıplarının düzeltilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Kaplama, lamina ve köprülerin yapılabilmesi için muayenehanede ve laboratuvarda çok sayıda ve uzun çalışmalar yapılması gerekse de, porselenlerle elde edilen sonuçların hem hastalarımız için hem Diş Hekimleri için memnuniyet verici olmaları nedeniyle bir çok diş probleminin çözümünde akla en önce porselenler gelmektedir.
Dişlerdeki problemlerin çeşitliliği ve hastalarımızın içinde bulundukları sosyal ve psikolojik yapı dikkate alındığında Diş Hekimi Meslektaşlarımızın porselen yerine kompozitlerin kullanılabileceği vakalarla sık karşılaşabileceğini görürüz. Bunları açıklamak için verilebilecek en iyi örneklerden biri ön bölgede yapılan tek diş çalışmalarıdır. Ön bölgede tek diş kaplama ya da lamina planlandığında renk, doku, yüzey özellikleri, ışık geçirgenlikleri ve yansıtmaları açısından komşu dişlerin özelliklerinde ve doğal görünümlü bir porselen yapılabilmesinin zorluk derecesi çok yüksek olmaktadır. Böyle durumlarda komşu dişlerdeki özelliklerinin saptanması, bunların laborauvara transferi ve laboratuvardaki porselen yapım aşamaları kolay olmamaktadır. Oysa doğrudan dişler üzerine yapılan bir kompozit kaplama çalışmasında bu zorluklar yaşanmamaktadır ve Diş Hekimi çalışmayı tamamen kendi kontrolünde tamamlayabilmektedir. Tabii bu da çok ciddi bir avantajdır.